Giriş
Küresel düzeyde yaşanan iklim krizi, yalnızca çevresel değil; aynı zamanda ekonomik, ticari ve hukuki bir dönüşümü zorunlu kılmaktadır. Karbon salınımının azaltılması, enerji verimliliğinin artırılması ve sürdürülebilir üretim modellerinin benimsenmesi artık yalnızca bir tercih değil, doğrudan iş yapma biçimini etkileyen stratejik bir zorunluluk haline gelmiştir.
Bu dönüşüm sürecinde şirketler, yalnızca teknik ve operasyonel değil; aynı zamanda çok katmanlı hukuki yükümlülükler ve fırsatlarla da karşı karşıyadır. Gerek ulusal mevzuat gerekse uluslararası düzenlemeler, şirketlerin faaliyetlerinin “yeşil dönüşüm” ekseninde yeniden yapılandırılmasını gerekli kılmaktadır.
Bu yazımızda, şirketlerin yeşil dönüşüm sürecine hukuki bir perspektifle nasıl yaklaşması gerektiğini, adım adım bir yol haritası üzerinden ele almaya çalışacağız.