TÜRKİYE ENERJİ SEKTÖRÜ HUKUKİ GÖRÜNÜMÜ HAZİRAN 2025

Haziran 2025 itibarıyla Türkiye enerji mevzuatında yapılan değişiklikler, yalnızca piyasa oyuncularını değil, kamu idaresinin rolünü, yatırım hukuku stratejilerini ve çevresel uyum mekanizmalarını da doğrudan etkilemiştir.

2690 sayılı Kanun’da yapılan değişikliklerle; TENMAK ve MAPEGE sağlanan vergisel, yargısal ve mali muafiyetler, kamu kurumlarının idari kapasitesini güçlendirmiştir. Bu düzenlemelerle, kamu tüzel kişilikleri üzerinden tesis edilen ayrıcalıklı statüler, kamu-özel dengelerinde yeniden değerlendirilmesi gereken hukuki bir eşik yaratmıştır. TENMAK, bilimsel bir kuruluş olmaktan çıkarılarak hem yatırım süreçlerinde kamu gücü kullanan hem de sınai mülkiyet hakları üzerinde hâkimiyet tesis eden bir yapıya bürünmüştür.

3213 sayılı Maden Kanunu’na eklenen hükümler ile MAPEGE’nin mal varlığı devlet malı statüsüne alınmış, işlemleri büyük ölçüde vergiden muaf tutulmuştur. Elektronik tebligat zorunluluğu ve KEP kullanımı ise enerji şirketleri için dijital uyum yükümlülüğü haline gelmiş, ihlaller için ciddi idari para cezaları getirilmiştir.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararına uygun şekilde yeniden düzenlenen 4628 sayılı Kanun’daki atama usulleri, yasama organının doğrudan düzenleme yapma yetkisinin önemini bir kez daha göstermiştir. Bu durum, yürütme kaynaklı düzenleyici işlemlerin sınırlarını netleştirmiştir.

6446 sayılı Kanun’un Ek 1. maddesi, proje onay, kabul ve inceleme yetkilerinin yalnızca Bakanlık nezdinde değil; yetkilendirilmiş kamu kurumları ve özel hukuk tüzel kişilerine devrini mümkün kılmıştır. Anayasa Mahkemesi’nin önceki iptal kararları dikkate alınarak bu kez doğrudan kanunla düzenlenen yapı, özel kişi eliyle kamu hizmeti sunumunun önünü açmaktadır.

14 Haziran 2025 tarihli yönetmelik değişikliği ile Hazine taşınmazları üzerinde enerji üretim yatırımları için alınan hasılat payı oranı düşürülmüş, yenilenebilir enerji projeleri için sıfırlanmıştır. Bu düzenleme, kamusal taşınmaz rejimi ile enerji yatırımları arasında yeni bir teşvik alanı oluşturmuştur.

21 Haziran 2025 tarihli 2025/1 sayılı Tebliğ ile güneş panelleri ve rüzgâr türbinleri için hücre, jeneratör, kanat, kule gibi unsurların ingot aşamasından itibaren yerli üretim olması zorunlu kılınmıştır. Ayrıca, şarj istasyonları için 120 kW kapasite ve 2026 sonrası yerli üretim şartı getirilmiştir. Bu durum, teşvik sisteminin teknoloji menşeine bağlı hukuki filtreleme mekanizmasına dönüştüğünü göstermektedir.

ÇED Yönetmeliği değişiklikleriyle GES projelerinde 25 hektar üzeri doğrudan ÇED raporuna, 7,5 hektar üzeri ise ÇED sürecine tabi kılınmıştır. Tanım değişiklikleri ile “ÇED proje alanı” yardımcı üniteleri de kapsayacak şekilde genişletilmiş, iletim hatları ve jeotermal projeler için de ÇED yükümlülük alanı artırılmıştır.

Av. Süleyman BOŞÇA
Yönetici Ortak