REKABET KURULU’NUN WHATSAPP VE FACEBOOK HAKKINDA BAŞLATTIĞI SORUŞTURMANIN ARDINDAN SÜREÇ NASIL İŞLEYECEK?
Bilindiği üzere yakın tarihte WhatsApp tarafından kullanıcılarına, WhatsApp kullanım koşullarının ve gizlilik ilkesinin güncelleneceğine ilişkin bilgilendirme yapılmış, söz konusu bilgilendirmede “kullanıcıların WhatsApp’ı kullanmaya devam edebilmeleri için WhatsApp verilerinin Facebook şirketleri ile paylaşılmasına onay vermeleri gerektiği, aksi halde 8 Şubat 2021’den itibaren WhatsApp’ı kullanamayacakları” belirtilmiştir.
WhatsApp tarafından yeni sözleşme kurallarına ilişkin olarak yapılan açıklamada tüm kullanıcılarda olduğu gibi Türkiye’deki kullanıcıların da gizlilik, uçtan uca şifreleme ve güvenlik özellikleriyle korunmaya devam ettiği, çoğu insanın WhatsApp’ı arkadaşlarıyla ve ailesiyle sohbet etmek için kullanırken giderek daha fazla insanın WhatsApp aracılığıyla işletmelere de ulaştığı, şeffaflığı daha fazla artırmak ve işletmelerin WhatsApp üzerinden müşterilerine iletişimlerine yardımcı olmak için gizlilik politikasının güncellendiği ifade edilmiştir. Böylece güncelleme ile daha fazla verinin Facebook tarafından toplanması, işlenmesi ve kullanılması öngörülmüştür.
WhatsApp’ın bu bildirimi, veri güvenliği bilincine sahip birçok kullanıcının Signal, Telegram ve BİP gibi mesajlaşma hizmetlerine geçmelerine yol açmıştır. Hatta BiP, 10.01.2021’de yaptığı açıklamada, önceki 48 saatlik dönemde iki milyon kullanıcı kazandığını ifade etmiştir.
Bu gelişmelerin ardından Rekabet Kurulu (“Kurul”), 11.01.2021 tarihli ve 21-02/25-M sayılı kararı ile WhatsApp kullanıcılarına getirilen veri paylaşma zorunluluğuna ilişkin olarak Facebook Inc., Facebook Ireland Ltd., WhatsApp Inc. ve WhatsApp LLC (“Facebook”) hakkında 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un (“4054 Sayılı Kanun”) 6. maddesinin ihlal edilip edilmediğinin tespiti amacıyla resen soruşturma açılmıştır.
Öte yandan Kurul tarafından soruşturma açılmasına ilişkin kararda ayrıca söz konusu uygulamaların soruşturma sonucunda alınacak nihai karara kadar ciddi ve telafi olunamayacak zararlar doğurma ihtimali değerlendirilerek bu kapsamda;
- Facebook’un Türkiye’de, WhatsApp kullanıcılarının verilerinin 8 Şubat 2021 tarihinden itibaren başka hizmetler için kullanılmasına yönelik getirdiği koşulları durdurması,
- Bu koşulları kabul eden veya etmeyen tüm kullanıcılara Facebook’un veri paylaşımını içeren yeni koşulları durdurduğunu bildirmesi,
Gerektiğine karar verilmiştir. Böylece Kurul tarafından nihai karara kadar ciddi ve telafi olunamayacak zararların ortaya çıkma ihtimalinin bulunduğu değerlendirilerek, ihlalden önceki durumu koruyucu nitelikte ve nihai kararın kapsamını aşmayacak şekilde geçici tedbirler de belirlenmiştir.
Bu yazıda, Kurulun soruşturma kararından sonra Kurul’da izlenecek idari usul ele alınacaktır.
Kurulun İnceleme ve Araştırmalarda İzleyeceği Usul
Bilindiği üzere Kurul’un inceleme ve araştırmalarında izleyeceği idari usul, temel olarak 4054 sayılı Kanun ile 21.06.1997 tarihli ve 23026 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Rekabet Kurumu Çalışma Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelikte düzenlenmiştir. Buna göre Kurul tarafından karar verilebilmesi için sırasıyla önaraştırma, soruşturma, sözlü savunma toplantısı ve nihai karar aşamaları takip edilecektir.
4054 sayılı Kanun’un 40. maddesi gereğince Kurul resen ya da kendisine intikal eden başvurular üzerine doğrudan soruşturma açılmasına ya da soruşturma açılmasına gerek olup olmadığının tespiti için ön araştırma yapılmasına karar verir.
Esasen önaraştırma aşaması, soruşturmanın zorunlu bir aşaması olmayıp, Kurul’un elinde soruşturma açmak için yeterli delil olmadığında başvurulmaktadır. Somut durumda da önaraştırma yapılmaksızın doğrudan soruşturma açılmasına karar verildiği görülmektedir.
Soruşturma Açma Kararlarının Niteliği
Soruşturma açma kararları, ara karar niteliğinde olup, 4054 sayılı Kanun’un 51. maddesi gereği Kurul üyelerinden en az üçte birinin toplanması ve toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile alınır. Soruşturma açma kararının bir ara karar olması nedeniyle bu kararlara karşı yargı yolu kapalıdır. Zira bu kararlar nihai karara yönelik hazırlık işlemi mahiyetinde olup muhataplarında doğrudan hukuksal bir etki yaratmamaktadır.
Kurulun soruşturmaya açma kararları aynı zamanda kesindir (Yönetmelik, m. 58). Kurul’un soruşturmaya başlama kararlarının kesin olması, söz konusu kararların yargısal anlamda kesin olması anlamına gelmemektedir. Bunu idari kesinlik olarak anlamak ve söz konusu işleme karşı idari itiraz mekanizmasının işletilemeyeceği şeklinde yorumlamak gerekmektedir. Bu çerçevede soruşturma açma kararları nihai kararla birlikte yargısal denetime tabi tutulabilir.
Raportörlerin Atanması
4054 sayılı Kanun’un 43. maddesi gereğince, Soruşturma yapılmasına karar verildiği takdirde Kurul ilgili daire başkanının gözetiminde soruşturmayı yürütecek raportör veya raportörleri belirler. Kurul, başlattığı soruşturmaları, soruşturmaya başlanması kararının verildiği tarihten itibaren 15 gün içinde ilgili taraflara bildirir ve tarafların ilk yazılı savunmalarını 30 gün içinde göndermelerini ister. Taraflara tanınan ilk yazılı cevap süresinin başlayabilmesi için Kurulun bu bildirim yazısı ile birlikte, iddiaların türü ve niteliği hakkında yeterli bilgiyi ilgili taraflara göndermesi gerekir.
Raportörlerden Oluşan Heyetin Yetkisi
4054 sayılı Kanun’un 44. maddesi gereğince, Kurul adına hareket eden ve Kurul tarafından belirlenip, görevlendirilen raportörlerden oluşan heyet, soruşturma safhasında 4054 sayılı Kanun’un 14. maddesinde düzenlenen bilgi isteme ve 15. maddesinde düzenlenen yerinde inceleme yetkilerini kullanabilir. Belirlenen bu süre içinde heyet lüzum gördüğü evrakın gönderilmesini ve her türlü bilginin verilmesini taraflardan ve ilgili diğer yerlerden isteyebilir.
Soruşturma Aşaması
Soruşturma safhasında, 4054 sayılı Kanunu ihlal ettiği iddia edilen kişi veya kişiler, kararı etkileyebilecek her türlü bilgi ve delili her zaman Kurula sunabileceklerdir. Zira haklarında soruşturma yürütülenler Kurul’un elde ettiği deliller karşısında kendini savunabilmelidir. Bu nedenle teşebbüsler delilleri elde edebilmeli, delillere ulaşabilmelidirler. Bu çerçevede “Haklarında soruşturmaya başlandığı bildirilen taraflar sözlü savunma hakkını kullanma taleplerine kadar Kurum bünyesinde kendileri ile ilgili düzenlenmiş her türlü evrakın ve mümkünse elde edilmiş olan her türlü delilin bir nüshasının kendilerine verilmesini isteyebilir.” (m. 44/2). Tarafların bu hakkı kullanamamasının yaptırımı ise yine aynı maddede düzenlenmiştir. Buna göre “Kurul, tarafları bilgilendirmediği ve savunma hakkı vermediği konuları kararlarına dayanak yapamaz.” (m. 44/3).
Soruşturma süresinin sonunda bir rapor hazırlanır ve bu rapor tüm Kurul üyelerine ve ilgililere tebliğ edilir. Tebliğ ile Kanunu ihlal ettiği belirlenenlere yazılı savunmalarını 30 gün içinde Kurula göndermeleri bildirilir. Tarafların gönderecekleri savunmalarına karşı soruşturmayı yürütmekle görevlendirilenler 15 gün içinde ek yazılı görüş bildirir ve bu da tüm Kurul üyeleri ile ilgili taraflara bildirilir. Taraflar 30 gün içinde bu görüşe cevap verebilirler. (m. 45/2). Taraflarca süresi içinde verilmeyen savunmalar ise dikkate alınmaz. (m. 45/3).
4054 sayılı Kanun’un 43. maddesine göre soruşturma en geç 6 ay içinde tamamlanır. Ancak gerekli görüldüğü hallerde bir defaya mahsus olmak üzere Kurul tarafından 6 aya kadar ek süre verilebilir.
Soruşturma safhasının bitimiyle dosya tamamlanmış olur ve soruşturma heyetinin görevi sona erer.
Sözlü Savunma Toplantısı
Bunu takiben tarafların cevap dilekçesi ya da savunma dilekçelerinde sözlü savunma hakkını kullanmak istediklerini bildirmeleri veya Kurulun, kendiliğinden sözlü savunma toplantısı yapılmasına karar vermesi halinde “sözlü savunma toplantısı” yapılır. (m. 46). Toplantı, Kurul Başkanı veya İkinci Başkan ile en az dört Kurul Üyesinin katılımı ile yapılır. Sözlü savunma toplantısından en geç 7 gün önce taraflar sözlü savunmada yararlanacakları ispat vasıtalarını Kurula bildirmekle yükümlüdürler. Bunun sonucu tarafların süresi içinde bildirilmemiş ispat vasıtalarından yararlanamamalarıdır. Sözlü savunmada ilgili taraflar Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nda düzenlenen her türlü delil ve ispat vasıtasından yararlanabilirler. (m. 47).
Nihai Karar Aşaması
Sözlü savunma toplantısı yapıldıktan sonra aynı gün, bu mümkün olmaz ise gerekçesiyle birlikte 15 gün içinde karar verilir. Sözlü savunma toplantısı yapılmasının taraflarca talep edilmediği ve Kurulun da kendiliğinden sözlü savunma yapılmasına karar vermediği hallerde, nihai karar dosya üzerinde yapılacak incelemeye göre, soruşturma safhasının bitiminden sonra 30 gün içinde verilir. (m. 48)
Kurul, nihai kararlarında Başkan ya da İkinci Başkan dâhil en az toplam beş üyenin katılımı ile toplanır ve en az dört üyenin aynı yönde oy kullanması ile karar verir. İlk toplantıda karar için gerekli nisabın sağlanamadığı durumlarda, Başkan ikinci toplantıya tüm üyelerin iştirakini sağlar. Ancak bunun mümkün olmaması halinde karar, toplantıya katılanların salt çoğunluğu ile alınır. İkinci toplantıda oylarda eşitlik olması halinde Başkanın bulunduğu tarafın oyu üstün sayılır. (m. 51).
Nihai karar taraflara tebliğ edilir ve Kurulun nihaî kararlarına karşı yetkili idare mahkemesinde iptal davası açılabilir. (m. 55)