COVİD – 19 KÜRESEL SALGINININ YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARI DESTEKLEME MEKANİZMASINA (YEKDEM) ETKİLERİ
Giriş
Yenilenebilir enerji kaynakları kullanımının, milli gelirden istihdama, yatırım alanlarından çevresel faktörlere, enerji arz ve güvenliğinden kaynak çeşitlendirmesine kadar birçok alanda son derece önemli faydalar sağlayacağı artık dünya genelinde kabul görmüş bir görüştür. Bütün bunlar dikkate alınarak, özellikle gelişmiş ülkelerde, doğa ile dost, temiz ve nispeten ucuz enerji kaynaklarına yönelim başlamış, neticede dünyanın her yerinde var olan kaynaklardan, sürdürülebilir ve temiz enerji üretimi amacı ile yenilenebilir enerji kaynaklarının daha fazla kullanılması yönünde adımlar atılmaya başlanmıştır.
Bu kapsamda ülkemizde yenilenebilir enerji kaynaklarının elektrik enerjisi üretimi amaçlı kullanımının yaygınlaştırılması, bu kaynakların güvenilir, ekonomik ve kaliteli biçimde ekonomiye kazandırılması, kaynak çeşitliliğinin artırılması, sera gazı emisyonlarının azaltılması, atıkların değerlendirilmesi ve çevrenin korunması amaçlanarak 5346 sayılı Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun (“Kanun”) hazırlanmış ve 18.05.2005 tarihinde yürürlüğe girmiştir.
Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destek Mekanizması (YEKDEM)
Kanun’da yenilenebilir enerji kaynakları; hidrolik, rüzgâr, güneş, jeotermal, biyokütle, biyogaz, dalga, akıntı enerjisi ve gel-git gibi fosil olmayan enerji kaynakları olarak nitelendirilmiş olup; Kanun’un 5. maddesinde, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretilen elektrik enerjisinin iç piyasada ve uluslararası piyasalarda alım satımında kaynak türünün belirlenmesi ve takibi için üretim lisansı sahibi tüzel kişilere EPDK tarafından verileceği öngörülmüş olan “Yenilenebilir Enerji Kaynak Belgesi” (“YEK Belgesi”) ile ilgili usul ve esasların yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
Kanun’un 5. ve devamı maddelerine dayanarak hazırlanmış olan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Belgelendirilmesi ve Desteklenmesine İlişkin Yönetmelik (“Yönetmelik”) 01.10.2013 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girmiştir.
Yönetmelik kapsamındaki yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı olarak üretim faaliyeti gösteren üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin bizzat ve Elektrik Piyasasında Lisanssız Elektrik Üretimine İlişkin Yönetmelik kapsamında yenilenebilir enerji kaynaklarından üretim yapan kişilerin bölgelerinde bulundukları görevli tedarik şirketleri aracılığıyla faydalanabilecekleri fiyatlar, süreler ve bunlara yapılacak ödemelere ilişkin usul ve esasları içeren destekleme mekanizması Yenilenebilir Enerji Kaynakları Destekleme Mekanizması (“YEKDEM”) olarak tanımlanmıştır. YEKDEM mekanizması ile birlikte, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik enerjisi üretimi için yapılacak olan yatırımlar hakkında minimum fiyat uygulaması ve 10 yıl süreyle alım garantisi sunulmakta, böylece üretimin teşvik edilmesi ve yatırımcıya destek sağlanması amaçlanmaktadır.
Kanun’un 6. maddesinde tanınan yetkiye dayanarak yayımlanmış olan 18.11.2013 tarihli ve 2013/5625 sayılı Bakanlar Kurulu Kararına (“Karar”) göre, 31.12.2020 tarihine kadar işletmeye girmiş ya da girecek olan ve Kanun kapsamında yer alan üretim tesislerine 10 yıl süre ile YEKDEM desteği sağlanması öngörülmektedir. Bu kapsamda, YEKDEM desteğinden faydalanacak olan Biyokütleye dayalı üretim tesislerine 13,3 ABD Doları-cent/kWh, Hidroelektrik üretim tesislerine 7,3 ABD Doları-cent/kWh, Rüzgar enerjisine dayalı üretim tesislerine 7,3 ABD Doları-cent/kWh, Jeotermal enerjisine dayalı üretim tesislerine 10,5 ABD Doları-cent/kWh ve Güneş enerjisine dayalı üretim tesislerine 13,3 ABD Doları-cent/kWh alım garantisi verilmektedir.
Mevcut düzenlemelere göre YEKDEM mekanizmasından faydalanmak için sağlanması gereken en önemli koşul, yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi yapmayı amaçlayan tesislerin en geç 31.12.2020 tarihine kadar işletmeye alınmış olmasıdır.
Diğer yandan, Kanun’un 6. maddesine göre, YEKDEM’e bir sonraki takvim yılında tabi olmak isteyenler de YEK Belgesi almak ve 31 Ekim tarihine kadar EPDK’ya başvurmak zorundadır.
Koronavirüs (Covid – 19) Salgını ve Mücbir Sebep Kavramı
2019 yılının Aralık ayında Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkan ve hızla tüm dünyayı etkisi altına alan ölümcül Koronavirüs (Covid-19) salgını küresel bir boyuta ulaşmış ve ne yazık ki ülkemizde de etkisini göstererek yayılmaya başlamıştır. Koronavirüs (Covid-19) salgınının ülkemizdeki etkilerini kontrol altına alarak süreci en az zararla atlatmak amacıyla, Cumhurbaşkanlığı, Sağlık Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı dahil olmak üzere bir çok yetkili makam ve kuruluş tarafından bireysel ve toplumsal izolasyon önlemleri alınmakta, ülkemizin işbu küresel sorundan en az etkilenen ülkeler arasında yer alması amacıyla yürütülen çalışmalar büyük bir titizlikle devam etmektedir. Bu kapsamda, yurtdışına yapılacak ya da yurt dışından ülkemize yapılacak olan tüm uçuşlar durdurulmuş, yurt içinde yapılacak pek çok uçuş kısıtlanmış, daha önceden planlanmış olan pek çok uluslararası sektör etkinliği iptal edilmiş ya da ertelenmiş, neticede Koronavirüs (Covid-19) salgını enerji sektörü dahil pek çok sektörü ve ekonomiyi olumsuz etkilemiştir. Söz konusu salgın hastalığın yayılmasını önlemek amacıyla daha ileri boyutta önlemler alınıp alınmayacağı ilerleyen günlerde şekillenecek olup, mevcut durum itibariyle dahi enerji sektöründeki küresel tedarik zincirlerinde ve üretimde ciddi sıkıntıların yaşandığı tartışmasızdır. Bu çerçevede, üretimde kullanılacak olan pek çok ekipman ya da modülün temininde nakliye ve lojistik hizmetlerinde sorunlar yaşanmaktadır. Örneğin rüzgar enerjisi santrallerinde türbin sağlayıcılarının pek çoğu Avrupa ve Çin’deki imalatçılarla çalışmakta olup, bu bölgelerde salgın sebebiyle yaşanan gecikmelerin projeleri sekteye uğratacağı aşikardır. Aynı şekilde güneş enerjisi santrallerinde kullanılan pek çok modülün hammadde ve yardımcı malzemeler Çin’den tedarik edilmekte olup, bu dönemde yaşanan kısıtlamalar nedeniyle projelerin şebeke bağlantılarında ciddi gecikmeler yaşanmaktadır.
Hiç şüphesiz tüm dünyayı ve ülkemizi tehdit eden ve hızla yayılan ölümcül Koronavirüs (Covid-19) salgını hukuki olarak mücbir sebep niteliği taşımaktadır. Zira, Yargıtay kararlarında da belirtildiği üzere mücbir sebep, sorumlu veya borçlunun faaliyet ve işletmesi dışında meydana gelen, genel bir davranış normunun veya borcun ihlâline mutlak ve kaçınılmaz bir şekilde yol açan, öngörülmesi ve karşı konulması mümkün olmayan olağanüstü bir olayı ifade etmekte olup; deprem, sel, yangın, salgın hastalık gibi doğal afetler mücbir sebep sayılmaktadır. Tüm dünyayı etkisi altına alan ölümcül Koronavirüs (Covid-19) salgınının hukuki olarak mücbir sebep sayılması gerektiği küresel boyutta da kabul görmektedir.
Diğer yandan, Elektrik Piyasası Lisans Yönetmeliği’nin 35. maddesinde bir olayın mücbir sebep hali sayılabilmesi için; olaydan etkilenen tarafın gerekli özen ve dikkati göstermiş ve tüm önlemleri almış olmasına karşın olayın önlenemeyecek, kaçınılamayacak ve öngörülemeyecek olması ve bu durumun etkilenen tarafın ilgili mevzuat kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirmesini engellemesi gerekmekte olup, mücbir sebep olarak kabul edilebilecek haller arasında salgın hastalıkların bulunduğu açıkça belirtilmiştir. Dolayısıyla, ülkemizdeki tüm sektörleri olumsuz olarak etkilemiş olan Koronavirüs (Covid-19) salgınının enerji sektöründe de mücbir sebep olarak kabul edilmesi gerektiği tartışmasız şekilde ortadadır.
Mevcut YEKDEM’den Yararlanmak İçin Sürenin Uzatılması/Uzaması Koşulları
Mücbir sebep niteliği taşıyan Koronavirüs (Covid-19) salgınının yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretimi yapmayı amaçlayan tesisler üzerindeki olumsuz etkilerini engellemek amacıyla, YEKDEM’den faydalanabilecek üretim tesislerinin en geç işletmeye alınması için öngörülmüş olan 31.12.2020 tarihinin uzatılması yönünde karar alma yetkisi Cumhurbaşkanındadır.
Ancak bu sürenin uzatılması yönünde herhangi bir karar alınmaması ihtimalinde, hak sahiplerinin mücbir sebebe dayanarak süre uzatım talebinde bulunmaları mümkün müdür?
Koronavirüs (Covid-19) salgını nedeniyle 31.12.2020 tarihine kadar işletmeye giremeyeceği tahmin edilen üretim lisansı sahibi tüzel kişilerin mevcut koşullarda YEKDEM’den faydalanmaları için, bu aşamada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına sunacakları bir dilekçe ile,
- Mücbir sebep başvurusunda bulunmaları,
- Başvuruda Koronavirüs (Covid-19) salgınının mücbir sebep niteliğinde olduğunun belirtilmesi,
- Mücbir sebebin işletme faaliyetleri ve proje aşamaları üzerindeki olumsuz etkileri,
- Üretim tesisinin neden 31.12.2020 tarihine kadar işletmeye alınamayacağını belgelendirmeleri ya da açıklamaları,
- Neticede mücbir sebep nedeniyle mevcut YEKDEM’e dahil olmak için tabi oldukları sürelerin uzatılmasını talep etmeleri gerekmektedir.
Bu konudaki başvuruların Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı tarafından reddedilmesi halinde konunun idari yargı önüne taşınması mümkündür.