BİR TÜKETİCİ OLARAK ELEKTRİK PİYASASINDAKİ HAKLARINIZI BİLİYOR MUSUNUZ?
Giriş
Elektriğin yeterli, kaliteli, sürekli, düşük maliyetli ve çevreyle uyumlu bir şekilde tüketicilerin kullanımına sunulmasını amaçlayan 6446 sayılı Elektrik Piyasası Kanunu (”EPK”) da tüketicilerin korunmasına ilişkin genel kanun niteliğinde olan 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun (“TKHK”) var iken, tüketicilerin daha geniş kapsamlı bir hukuki korumadan faydalanabilmeleri için düzenlemeler ihtiva etmektedir.
Tüketicilerin, bu hizmeti alırken veya elektriği kullanırken karşılaşabilecekleri sorunlar karşısında haklarının neler olduğu konusunda bilinç kazanmaları önemli olup tüketicilerin elektrik tedarik sözleşmeleri kapsamındaki haklarını, EPK, TKHK, Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği (“Yönetmelik”) ve Yargıtay kararları ışığında bu yazımızda inceleyeceğiz.
Elektrik Piyasasında Tüketici Kavramı
EPK’da tüketici, “elektriği kendi kullanımı için alan kişi” olarak tanımlanmıştır. Aynı tanıma Yönetmelik’te de yer verilmiştir. Yönetmeliğin, tanımlar ve kısaltmalar başlıklı 4. maddesinde serbest ve serbest olmayan tüketici kavramları tanımlanmıştır. Buna göre, serbest tüketiciler Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (“EPDK”) tarafından her yıl belirlenen sınırdan daha fazla elektrik tüketen, iletim sistemine doğrudan bağlı olan ve organize sanayi bölgesi tüzel kişiliğine haiz olduğu için kendi tedarikçisini seçme hakkına sahip gerçek veya tüzel kişilerdir. Serbest tüketiciler, elektrik enerjisini, tedarikçilerden “ikili anlaşma” ile satın alma hakkına sahiptir.
Serbest olmayan tüketici ise elektrik alımını sadece bölgesinde bulunan görevli tedarik şirketinden yapabilen gerçek veya tüzel kişilerdir. Serbest olmayan tüketiciler, elektrik alımı yapılan dağıtım bölgesinde görevli tedarik şirketi ile “perakende satış sözleşmesi” yaparak elektrik enerjisini satın almak zorundadır. Öte yandan tedarikçisini seçmemiş olan serbest tüketiciler de perakende satış sözleşmesi kapsamında elektrik enerjisini satın alabilmektedir.
Bu yazımızda serbest olmayan tüketiciler ile serbest tüketici olmasına karşın bu hakkını kullanmayarak görevli tedarik şirketi ile akdettikleri perakende satış sözleşmesi kapsamında elektrik kullanan tüketicilerin haklarını ele alacağız.
Öte yandan elektrik piyasasındaki “tüketici” kavramının kapsamının, TKHK kapsamındaki “tüketici” kavramından daha geniş olduğunu ifade etmek gerekir. TKHK’ye göre tüketici, ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişidir. Buna göre mesleki veya ticari bir amaç olmaksızın bir mal veya hizmetten yararlanan, onu kullanan veya tüketen kişi tacir olup olmadığına bakılmaksızın tüketici sayılmaktadır. Dolayısıyla elektrik piyasası mevzuatı açısından, elektriği bir mesleki veya ticari faaliyeti yürütmek için asli unsur olarak tedarik eden kişi de tüketici sayılmaktadır. Ancak, TKHK kapsamında aynı kullanıcı tüketici olarak nitelendirilmemektedir. Dolayısıyla bu gruba giren kişilerin TKHK hükümleri ile tüketici lehine getirilen korumalardan yararlanması söz konusu olmayacaktır.
Perakende Satış Sözleşmesi Nedir?
24.01.2015 tarihli 29246 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Abonelik Sözleşmeleri Yönetmeliği’ne göre, tüketicinin belirli bir mal veya hizmeti sürekli veya düzenli aralıklarla edinmesini sağlayan her türlü sözleşmeye “abonelik sözleşmesi” denilmektedir. Abonelik sözleşmeleri tüketicilerin asgari düzeyde karşılanması zaruri olan elektrik, su, doğal gaz, iletişim gibi birçok temel mal veya hizmeti edinebilmelerine imkân sağlamaktadır. Perakende satış sözleşmesinde tedarik şirketi ile tüketici arasında bir abonelik ilişkisi kurulmaktadır.
Yönetmelik’te perakende satış sözleşmesi, “görevli tedarik şirketi ile tüketiciler arasında ilgili mevzuat hükümleri çerçevesinde, perakende satış tarifesi veya son kaynak tedarik tarifesinden elektrik enerjisi ve/veya kapasite temini ile hizmet alımına yönelik olarak yapılan faaliyetlere ilişkin koşul ve hükümleri kapsayan sözleşme” olarak tanımlanmıştır (m. 4/u). Serbest olmayan tüketiciler ve tedarikçisini seçmemiş olan serbest tüketiciler, bölgelerinde bulunan görevli tedarik şirketinden perakende satış sözleşmesi ile elektrik enerjisini almak zorundadırlar.
Geçici kullanım amaçlı bağlantılar için yapılan perakende satış sözleşmeleri hariç olmak üzere, perakende satış sözleşmesinde süre sınırı bulunmaz (Yönetmelik, m. 24).
EPDK’nın 22/11/2018 tarihli, 8192 sayılı kararı ile perakende satış sözleşmelerinin, standart sözleşme olarak düzenlenmesine karar verilmiş ve bahse konu standart sözleşme, ilgili kararın ekinde yayınlanmıştır.
Perakende Satış Sözleşmesi ve Genel İşlem Koşulları
Günümüzde özellikle geniş kitlelere mal ve hizmet sunan teşebbüslerin, sıklıkla yaptıkları aynı türden işlemler için daha genel ve soyut içerikte sözleşme metinleri hazırlamaları bir gereklilik olarak ortaya çıkmıştır. Bu şekilde taraflardan birinin önceden tek taraflı olarak hazırladığı hükümler “genel işlem koşulları” olarak adlandırılmakta ve bu tür hükümlerin kullanıldığı sözleşmelere de standart (tip) sözleşme denilmektedir. Özellikle elektrik iletim ve dağıtım hizmetleri gibi tekel niteliğindeki piyasalarda genel işlem koşulları ve standart sözleşmeler, hizmetin herkese eşit bir biçimde ve belli bir standartta verilmesini sağlasa da sözleşme özgürlüğünde bulunması gerekli güç dengesi bir taraf aleyhine bozulmaktadır. Bu tür sözleşmelerde, denetimin sağlanabilmesi adına Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 20 vd. maddelerinde “genel işlem koşulları” düzenlenmiş olup bu hükümler, perakende satış sözleşmelerinin hazırlanması, yorumlanması ve denetimi açısından da uygulama alanı bulur.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi’nin 18/12/2014 tarih, 2014/13539 E. 2014/16751 K. sayılı ilamında da “TBK’nın 25. maddesi gereğince, karşı taraf sözleşmeyi rızası ile imzalasa da, özellikle sözleşmeyi reddetme imkânının olmadığı, elektrik abonelik sözleşmesini başka bir dağıtım şirketiyle yapma olanağının bulunmadığı hâllerde genel işlem koşulları devreye girecektir.” denilerek bu sözleşmelere genel işlem şartı hükümlerinin uygulanacağına hükmedilmiş ve davalı tarafın verdiği hizmetin tekel niteliğinde olması karşısında TBK. 20. ve 25. maddeleri de nazara alındığında sözleşme özgürlüğünde bulunması gerekli güç dengesinin bir taraf aleyhine bozulduğu, sözleşme özgürlüğüne müdahale ile sözleşme adaletinin sağlanması gerektiği kanısına varılmıştır.
Öte yandan TKHK kapsamına giren sözleşmeler açısından, TKHK’nun “Tüketici sözleşmelerinde haksız şartlar” başlıklı 5. maddesi de uygulama alanı bulacaktır. Söz konusu maddede haksız şart olarak genel işlem şartı; “tüketiciyle müzakere edilmeden sözleşmeye dâhil edilen ve tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde dürüstlük kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme şartları” olarak tanımlanmıştır. TKHK’da yer alan genel işlem şartına ilişkin düzenlemeler ile tüketici, TBK’da yer alan düzenlemelere göre daha özel ve kapsamlı düzenlemeler ile korunmaktadır.
Tüketicilerin Perakende Satış Sözleşmelerinden Doğan Hakları
Elektrik piyasası mevzuatı ve özellikle Yönetmelikte yer alan düzenlemeler ve perakende satış sözleşmeleri ile elektrik abonesi olan tüketicilere tanınan hakları aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz:
- Tüketicilerin bedelini ödediği elektriği kesintisiz, düzenli ve kaliteli bir şekilde kullanma hakkı vardır. Elektrik kesintileri veya yüksek ve düşük voltaj nedeniyle tüketicilerin herhangi bir zarara uğramasına neden olunması halinde ayıplı bir hizmet söz konusu olacaktır. Tüketiciler bu gibi durumlarda zaman geçirmeden oluşan zararlara ilişkin tespit yaptırıp rapor düzenlettirerek, ilgili elektrik dağıtım şirketinden, zararının ortaya çıkış tarihinde itibaren on iş günü içerisinde talepte bulunarak, zararın karşılanmasını talep etmelidir.
Yargıtay kararlarında, tüketicinin elektrik kesintilerinden ve voltaj dalgalanmalarından haberdar olması ve bunun kendisine zarar vereceğini bilmesi durumunda davacının da birlikte (müterafik) kusurlu olacağı belirtilmiştir (Yargıtay 3. Hukuk Dairesi, 20/09/2018 tarih, 2016/21838 E., 2018/8867 K. sayılı karar). Dolayısıyla böyle bir sorundan haberdar olan tüketicinin bunu zaman kaybetmeden elektrik dağıtım şirketine bildirmesi gerekmektedir.
- Aynı kullanım yerine ait başka tüketicilerin önceki dönemlerine ait borçlarından yeni tüketici sorumlu tutulamaz. Yargıtay’ın bir kararında, eski ve yeni tüketici şirket arasında organik bağ bulunup bulunmadığının araştırılması gerektiği, bu konu araştırılmadan hüküm kurulmasının eksik değerlendirme sayılacağı belirtilmiştir (Yargıtay 19. Hukuk Dairesi, 26/06/2012 tarih, 2012/4270 E. 2012/10486 K. sayılı kararı).
- Tüketici, perakende satış sözleşmesini herhangi bir gerekçe göstermeksizin ve ceza koşulu ödemeksizin istediği zaman feshedebilir (Yönetmelik, m. 24). Serbest olmayan tüketici, elektronik imza ile veya görevli tedarik şirketine yazılı olarak başvuruda bulunmak kaydıyla, perakende satış sözleşmesini sona erdirebilir.
- Tüketicinin ilgili koşulların gerçekleşmesi halinde, güvence bedelinin iadesini talep hakkı vardır. Tüketicinin elektrik faturasını ödememesi ihtimaline karşılık görevli tedarik şirketince alınan bedele “güvence bedeli” Perakende satış sözleşmesinin feshi veya sona ermesi veya eski sayacın ön ödemeli sayaçla değiştirilmesi durumunda güvence bedeli iade edilir (Yönetmelik, m. 29).
- Tüketicinin, fatura tutarının yüksek olduğunu, hatalı olduğunu düşünmesi durumunda tedarik şirketine bir yıl içerisinde itiraz etme hakkı vardır. Fatura tutarının fazla olduğunun düşünülmesi halinde faturada öncelikle faturalandırma dönemi incelenmelidir. Yönetmelikte yer alan düzenlemeyle faturalandırma dönemleri sınırlandırılmıştır. Elektrik sayaçlarınızın okunması elektrik dağıtım şirketlerince, faturalanması ise ilgili tedarik şirketlerince yapılır. Tüketicilerin sayaçları dağıtım şirketlerince, en az 25 en fazla 35 günlük dönemlerle ayda bir defa okunur. Tüketicilerin ödeme bildirimine esas fatura dönemi, aylık olarak veya bir yılı geçmemek üzere daha uzun dönemlerle perakende satış sözleşmesinde belirlenir. Serbest olmayan tüketicilere aynı ay içerisinde enerjinin borçtan dolayı kesilmesi, sözleşmenin sona ermesi veya feshi ya da tedarikçi değişikliği nedeniyle yapılacak faturalamalar gibi mevzuatta özel olarak tanımlanan haller dışında birden fazla faturalama yapılamaz.
Yönetmeliğe göre faturalandırmada hatalar, çarpan hatası, sayacın hatalı okunması ve tüketim miktarının hatalı hesaplanmasına bağlı dağıtım şirketi ya da tedarikçi kaynaklı hatalardır. Tüketicinin itirazı, en geç on iş günü içerisinde sonuçlandırılır. Ancak yapılan itiraz ödemeyi durdurmadığından itiraz incelenirken son ödeme tarihini geçirmeksizin ödemenin yapılması gerekir. İtirazın haklı bulunması durumunda, itiraza konu tüketim bedeli ödenmişse, hesaplanan fark gecikme zammı ile birlikte, en geç üç iş günü içinde itiraz sahibi tüketiciye iade edilir.
- Sayacın arızalanması veya ölçme hassasiyetinden şüphe edilmesi halinde, tüketici tarafından sayacın kontrolü talep edilebilir. Cihaz hasarına ilişkin zararın tazmin edilebilmesi için hasarın dağıtım şirketinden kaynaklandığının tespit edilmesi gerekir. Abonenin haklı olduğu tespit edildiğinde dağıtım şirketince sayaç yenisi ile değiştirilir. Sayacın doğru tüketim kaydettiğinin tespiti halinde sayaç kontrolüne ilişkin oluşan bedeller tüketici tarafından karşılanır.
- Tedarikçiler; tüketicinin şikâyetlerinin iletildiği, kaydedildiği ve tüketici tarafından takip edilebildiği iletişim kanallarını tesis etmekle ve kendisine iletilen taleplerini 15 iş günü içerisinde sonuçlandırarak tüketiciyi bilgilendirmekle yükümlüdür (Yönetmelik, m. 40). Tedarikçi, kendisine iletilen tüketici başvuru sayısı, başvuru konusu ve sonucuna ilişkin raporu aylık olarak Kuruma sunar ve ilk 5 sırada yer alan şikâyetlere ilişkin özet raporu internet sitesinde yayımlar (Yönetmelik, m. 38/1-c).
- Elektrikle çalışan diyaliz destek ünitesi, solunum cihazı ve benzeri mahiyette yaşam destek cihazlarına bağımlı olan ve destekleyici belgelere sahip tüketiciler açısından koruyucu hükümler vardır. Dağıtım şirketleri, durumlarını gösteren belgeler ile yazılı başvuruları halinde bu tüketicilerin yaşadığı kullanım yerlerine ait perakende satış sözleşmelerini kayıt altına alır. Geçerli sağlık raporunu dağıtım şirketine ibraz eden söz konusu tüketicilerin usulüne uygun elektrik tüketimi nedeniyle oluşabilecek borçlarından dolayı elektrikleri kesilmez ve borcun ödenmesine ilişkin talep edilmesi halinde taksitlendirme tedarik şirketi tarafından yapılır. Taksitlendirme süresi azami dört aydır Elektrik kesintileri ile ilgili olarak ilgili tüketici belirlediği iletişim aracı ile dağıtım şirketleri tarafından bilgilendirilir (Yönetmelik, m. 52).
- Dağıtım şirketleri ile görevli tedarik şirketleri tarafından, tüketici hizmetleri merkezlerinin bünyesinde, tüketicilere yönelik 24 saat kesintisiz hizmet verecek şekilde çağrı merkezi kurulur. Böylece tüketicilere karşı kaliteli ve kolay ulaşılabilir şekilde hizmet verilmesi amaçlanmıştır. Dağıtım şirketi ile görevli tedarik şirketleri, tüketicilere yeterli ve kolay bir şekilde gerekli bilgilendirmeleri yapmakla yükümlüdür.
Perakende Satış Sözleşmesi Kapsamında Tüketici Sorunlarının Çözüm Yolları
- İlgili dağıtım şirketi veya tedarik şirketine başvuru: Elektrik hizmetleri ile ilgili şikayetler, konusuna göre bölgede görevli dağıtım veya tedarik şirketine yapılabilir. Elektrik arıza bildirimleri ile kaçak ve usulsüz enerji kullanım ihbarları dağıtım şirketine yapılır. Dağıtım veya tedarik şirketinin işlem ve uygulamaları ile ilgili talep ve şikâyetler ise ilgili şirkete yazılı olarak ya da tüketici çağrı merkezleri aracılığı ile iletilebilir. Söz konusu başvurular 15 gün içinde ilgili şirket tarafından sonuçlandırılır.
- Enerji Piyasası Düzenleme Kurumuna (“Kurum”) başvuru: Başvuru hakkında ilgili şirket tarafından 15 gün içinde herhangi bir işlem yapılmazsa ya da şirket tarafından öngörülen işlemin ilgili mevzuata aykırı olduğu iddiası söz konusu ise şikayete dayanak oluşturan bilgi ve belgeler ile Kuruma başvurulması mümkündür.
CİMER veya Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığına iletilen tüketici talep ve şikayetleri de Kuruma yönlendirilmektedir.
- Tüketici Hakem Heyetine veya Tüketici Mahkemesine Başvuru
Elektrik kullanımında ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişi tüketiciler, ilgili tüzel kişi ile aralarındaki uyuşmazlık konusunun değerine göre tüketici hakem heyetine ve tüketici mahkemesine başvurabilirler.
TKHK kapsamı dışında elektrik enerjisi kullanan tüketiciler ise 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na göre yetkili ve görevli mahkemede dava yoluna gidebilir.
Öte yandan tarafların dava yoluna gitmeden önce veya davanın görülmesi sırasında arabulucuya başvurma konusunda anlaşmaları da mümkündür.